Fatmanur Erdogan, Yenibiris.com
Kariyer sahibi insanların çoğu kariyerlerini başarıyla inşa ederken seçimlerini genellikle ‘çabaların tesadüflerle birleşmesi’ olarak tanımlıyor. Üzerinde durulması gereken oldukça önemli bu nokta, genelde kariyer tavsiyelerinde pek de bahsi geçen bir durum olmuyor. Sebebi de ‘planla, programla, iste, çok çalış, çabala, olur.’ mantığı. Bu, iş arayanlara, iş değiştirmek isteyenlere, kariyerinde yükselmek isteyenlere, kariyer değiştirmek isteyenlere verilen tipik bir menü. ‘Kendinizi tanımanız çok önemli. Önce kendinizi tanıyın’ ile başlayan ‘Ne yapmak istiyorsun, onu bul’ ile devam eden kendinizle baş başa bırakıldığınız bir süreçtir. Yani hareketten önce kapsamlı bir düşünce dönemi işin içinde olsun istenir. Oysa kendimizi tanımak, kimimiz için bir ömür boyu devam eden bir süreç. Kişilik testleri ve benzeri yetkinlik envanterleri ise size eğilimlerinizi gösteren ama ne yapmak istediğinizi bulmanıza pek de etken olmayan araçlar.
Dünya’nın önde gelen üniversitelerinden INSEAD’ın Leadership and Learning Programının Başkanlığını yapan Prof. Hermina İbarra, kariyer değişimlerinde ‘planla ve harekete geç’ modelinin pek de işe yarar olmadığını söylüyor. Yaptığı çalışmalarda bu metodun ileriye dönük bir yaklaşım olmadığını kanıtlıyor. Çıkış noktası ise yaptığımız işte neyi sevip neyi sevmediğimizi kolay tanımlarken, ne istediğimizi tanımlamanın –yani bilinmeyeni bilmeye çalışmanın— daha zor olması. Maslow’un da dediği gibi belki de gerçekten ‘insanların ne istediğini bilmesi normal değildir.’
Dolayısıyla ‘ben ne yapmak istiyorum’ sorusunun cevabını bulduktan sonra harekete geçmek yerine ‘deneme ve yanılma’ yöntemini kullanarak arayışa girmemiz daha avnatajlı. Yani, istediğin işi düşünerek bulma çabasına girmektense, harekete geçip, çeşitli seçenekleri değerlendirerek, kendini olayların ve imkânların içine atarak istediğimiz yere varmak zamanımızı daha etkin kullanmamızı da sağlıyor.
Kariyer değiştirmek isteyenlere, üniversite hayatından iş dünyasına atlamayı düşünenlere, yeni arayış içinde olanlara Hermina Ibarra’nın ‘Working Identity’ isimli kitabını okumasını öneririm. Burada ‘deneme yanılma’ yöntemi için kullanabileceğiniz araçlardan birkaçı şöyle:
Katılım: Yeni kariyer arayışınıza başlarken, şu an işiniz varsa, ya da henüz okuyorsanız, o işten ayrılmadan ya da eğitiminizi tamamlamadan önce denemek istediğiniz alan hakkında araştırmalar yapmak, seminer ve kursları takip etmek, gönüllü çalışmalara katılmak faydalı.
Paylaşım: Bu alanda iş yapan kişilerle bir araya gelmek, sizi farklı kontaklarıyla tanıştırmalarını istemek, onların deneyimlerini ve fikirlerini almak perspektif geliştirici.
Tanım: Yeni rolünüzle kendinizi bağdaştırabilmek için ‘ne iş yaptığınız’ sorusuna verdiğiniz cevabı üstlenmek istediğiniz yeni role göre düzenlemek, beğenmezseniz, tanımınızı istediğiniz kıvama gelene kadar yoğurmak sizi zihnen yeni kariyerinize hazırlayıcı etken.
Özellikle ekonominin gidişatının yavaşladığı bu dönemlerde, kim olduğumuzu ve ne istediğimizi düşünerek vakit kaybetmektense, deneyerek öğrenmek, istediğimiz yönü bulmamıza daha fazla imkan verdiği gibi olasılıklarımızı da artırıyor. Aynı zamanda bize hareket katıp momentum sağladığından sağlam adımlarla ileriye odaklanmamıza ve sonuca varmamıza yardımcı oluyor.