Fatmanur Erdogan, yenibiris.com
Her zaman hayattan ne istediğimizi biliyor muyuz?
Zannetmiyorum.
Bazen hayattan ne istediğimizi çok iyi bildiğimiz dönemler olur bazense kendimizi hayatın akışına bırakırız. Ta ki bu akış bizi biraz rahatsız etmeye başlayana kadar. Bu rahatsızlık, genellikle, değişimin gerekliği olduğunu bize hatırlatan başlangıç noktasını oluşturur.
İş dünyasında belli bir süre yoğrulmuş olanlar bilirler. Şirketlerde hemen hemen herşey hedefler doğrultusunda yapılır, en azından profesyonel yönetilen şirketlerde bu böyledir. Hedefini bilmelisin ki nasıl hareket edebileceğini kestirebilesin! Oysa iş dünyasından bunaldığımızda, artık yaptığımız işten zevk almadığımızı fark ettiğimizde hafif bir sıkıntı dönemi başlar. Bu genelde yaklaştığı sezilen belirsizlikten kaynaklanır.
‘Yeni hedefim ne?’
‘Ne yapmak istiyorum?’
‘Bu işte ne kadar daha kalmak istiyorum?’
‘İstifa edersem ne yapabilirim ki?’
…tarzı sorulara cevap aramaya başlarız. Cevapsız kaldıkça ve zaman geçtikçe sıkıntımız da artmaya başlar haliyle.
Hedeflerle hareket etmeye alıştığımızdan kendimize de yeni bir hedef bulmaya çalışırız. Ne zamanki yeni hedefi buluruz, o zaman eski işimizden belki istifa eder, böylece yeni işimize başlarız diye ümit ederiz… Şartlanmışız bir kere, düşünce tarzını değiştirmek kolay değil elbet.
INSEAD’ın Liderlik bölümü Prof.’larından Hermina İbarra’nın yaptığı araştırmalara hiç göz attınız mı?
Ibarra, bilinenin aksine, ‘keşfedilmeyi bekleyen bir kariyerin’ olmadığını savunuyor. Hangi kariyeri istediğimizi ilk önce bulup, sonra ona ulaşmak için çaba vermenin kariyer değişimi yapmış birçok kişinin tercih etmediği bir yöntem olduğunu söylüyor. Alternatifleri değerlendirerek, deneme yanılma yöntemine başvurarak aktif yaşanan bir süreçtir kariyer değişimi. Bu sürecin sonunda hangi kariyerin kendimize daha uygun olacağını saptamaya çalışmak daha etkin bir yoldur.
Kariyer değişimi düşünenler arasındaysanız Ibarra’nın araştırma sonuçlarına dayanarak verdiği tavsiyelere bir göz atalım:
Kariyer değişimi üç süreçten geçmeyi gerekli kılıyor:
1- Kendimizi yeni profesyonel girişimler içine atmayı
2- Sosyal network oluşturmayı
3- ‘ben kimim’ sorusunun cevabını yeniden keşfedene kadar hikayemizi tekrardan kurgulamayı
Kariyer değişimi sadece işimizi değiştirmek anlamına gelmiyor; kendimizi yeniden tanımlamamız gerektiğini de ifade ediyor. Çünkü bu süreç, ne yapmak istediğimizi bulmaya çabaladığımız ve kim olmak istediğimize şekil verdiğimiz bir dönem.
Ibarra’nın üzerinde durduğu ve önemli olduğunu düşündüğüm diğer bir konu da, kendimizi bulma sürecinde, sadece tek bir doğru kimlik bulmaktan kaçınmaya çalışmamız. Bize uygun olabilecek birçok iş ve kariyer imkanı olabilir…
Hoşumuza giden birçok kariyer alanı olabilir. Hangisi en iyisi olur diye düşünmektense, içimizi kıpır kıpır eden işlerden birini ele alıp, o konu üzerine gitmeye başlamak. Aktif olarak küçük adımlarla bu alanın bize göre olup olmadığını bulmaya çalışmak: tutmadığında diğer bir alanı denemek ve uygunluğunu tartmak.
Ani bir değişim kararı vermektense, küçük adımlarla, deneyerek ve test ederek adımların bizi değişime götürmesi en ideal olanı. Ancak o zaman düşündüğümüz şeylerin gerçekten istediğimiz şeyler olup olmadığını anlama imkânı bulur, elde ettiğimiz deneyimler doğrultusunda düşüncelerimizi ve beklentilerimizi dengelemeyi öğreniriz.
Kariyer değişimi düşünüyorsanız, değişimi ‘yapsam mı yapmasam mı?’ diye bitmez tükenmez bir sorgulama içerisinde gidip geliyorsanız, bu süreci yaşamaya devam edin. Birden ani bir kararla kariyerinizi yarıda kesmektense, bir müddet limbo içerisinde olmanıza izin verin. Bu süreç bazen uzun zaman alsa da size daha sağlam karar verme zamanını tanıyacaktır.
Ve unutmayın, değişim hiçbir zaman çok kolay değildir. Sancısı her değişim yaşayan tarafından en az sizin hissettiğiniz kadar hissedilir.